ÇALIŞANLARIN MAAŞ HACZİ KESİNTİLERİNİN DEVAM EDİP ETMEYECEĞİNE DAİR “ADALET BAKANLIĞI İCRA İŞLERİ DAİRE BAŞKANLIĞI”NIN YAZISI HAKKINDA DEĞERLENDİRME

Bilindiği üzere Cumhurbaşkanı’nın 22.03.2020/2279 tarih sayılı Kararı ile İcra İflas Kanununun “fevkalade hallerde tatil” başlıklı 330. Maddesi uyarınca icra ve iflas takiplerinin 22.03.2020 ile 30.04.2020 tarihleri arasında durdurulmasına karar verilmiştir.

İşbu Karara göre:

“COVID-19 salgın hastalığının ülkemizde yayılmasını önlemek amacıyla alınan tedbirler kapsamında; bu kararın yürürlüğe girdiği tarihten 30.04.2020 tarihine kadar, nafaka alacaklarına ilişkin icra takipleri hariç olmak üzere yurt genelinde yürütülmekte olan tüm icra ve iflas takiplerinin durdurulmasına ve bu çerçevede taraf ve takip işlemlerinin yapılmamasına, yeni icra ve iflas takip taleplerinin alınmamasına ve ihtiyati haciz kararlarının icra ve infaz…” edilmeyecektir.

Cumhurbaşkanının işbu Kararı Adalet Bakanlığı İcra İşleri Dairesi Başkanlığının 24.03.2020 tarihli yazısı ile icra müdürlüklerine duyurulmuştur.

İşbu duyurunun ardından 26.03.2020 tarihinde 7226 sayılı Bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair kanun yayınlanmıştır. İşbu kanunun ilgili maddesi uyarınca 22.03.2020 tarihinden (bu tarih dahil) itibaren 30.04.2020 (bu tarih dahil) tarihine kadar icra iflas kanunu ile takip hukukuna ilişkin diğer kanunlarda belirlenen süreler ve bu kapsamda hakim veya icra ve iflas daireleri tarafından tayin edilen süreler, nafaka alacaklarına ilişkin icra takipleri hariç olmak üzere durdurulmuştur.

Cumhurbaşkanı’nın Kararının icra müdürlüklerine duyurusunun ardından çalışanların maaş haczi kesintilerinin devam edip etmeyeceği ve yapılan kesintilerin icra müdürlüğü dosyasına gönderilip gönderilmeyeceği hususunda bir tereddüt meydana gelmiştir.

Hazine ve Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürlüğü işbu tereddüdün ortadan kaldırılması ve kamu kurumları arasında uygulama birliğinin sağlanması amacıyla 31.03.2020 tarihli yazıyla; “Kamu personelinin maaşından yapılan icra kesintilerine devam edilip edilmeyeceğine ve birden fazla icra dosyası olanlardan icra kesintisi bitenler için bekleyen yeni icra dosyalarına kesinti yapılıp yapılmayacağına ilişkin“ Adalet Bakanlığından görüş bildirmesi yönünde talepte bulunmuştur.

Adalet Bakanlığı İcra İşleri Daire Başkanlığı 02.04.2020/2678 tarih sayılı yazısında;

“Nafaka alacaklarına ilişkin takiplerin ve dolayısıyla maaş hacizlerinin devam edeceği açık olup, başka sebebe dayanan diğer maaş hacizlerinin devam etmesinin ve maaş kesintilerinin yapılmasının İcra ve İflas Takiplerinin Durdurulmasına Dair 2279 sayılı Cumhurbaşkanı Kararına ve yukarıda bahsi geçen yasal düzenlemelere aykırılık oluşturmayacağı, zira icra takiplerinin durdurulduğu tarih aralığında icra daireleri tarafından yeni haciz kararları alınamayacağından maaş haczi ve kesintileri için ilgili kurum ve kişilere yazılan müzekkerelerin postada gecikmiş olması ve takibin dayanağının nafaka borcuna ilişkin olup olmadığının veya diğer taraf lehine talep edilen bir işlem kapsamında bulunup bulunmadığının kesinti yapacak kurum ya da kişi tarafından bilinemeyecek olması gibi hususlar dikkate alındığında haciz müzekkerelerinin gereği yerine getirilerek maaş kesintilerinin ilgili icra dairesi hesabına gönderilmesinin uygun…” olacağı yönünde görüş bildirmiştir.

Keza İcra İşleri Dairesi Başkanlığı ilgili mütalaanın devamında;

“Maaş kesintilerinden icra dosyasına gelen ödemelerle ilgili ihtilaf bulunup bulunmadığının, alacaklısına ödenip ödenmeyeceğinin icra müdürlüğünce takdir edileceği, yapılacak işlemin hukuka aykırı veya hadiseye uygun bulunmadığının düşünülmesi halinde ancak borçlu tarafından İcra ve İflas Kanunun 16’ncı maddesi kapsamında şikayet yoluyla icra mahkemesine taşınabileceği, bu durumda mahkemelerce verilecek karar gereğince icra müdürlüklerince işlem tesis edilmesi gerektiği,” yönünde de görüş bildirmiştir.

İcra İşleri Dairesi Başkanlığının ilgili yazısında her ne kadar alenen ifade edilmemiş olsa da, önceden başlanılmış olan maaş haczi kesintisinin yeni bir talep olmadığı, hatta daha önce yapılmış bir talebin postadaki gecikme nedeniyle icra müdürlüklerine geç ulaşmasının da durdurma süresi içinde talep sayılamayacağı zımnen ifade edilmekte olduğu kanaatindeyiz.

Adalet Bakanlığının bu görüşü ofis olarak tartışıp karara bağladığımız görüş ile paraleldir. Durdurma süresi öncesinde başlanılmış olan maaş haczi kesintisi yeni bir talep olmayıp, çalışan maaşını tam olarak almaya devam ettiği sürece, işveren tarafından kesintinin yapılması ve icra müdürlüğü dosyasına gönderilmesi mevzuata uygundur.

Maaş haczi kesintilerine ilişkin icra dosyasına yapılan ödemelerle ilgili olarak çalışanlar ile işverenler arasında bir ihtilafın söz konusu olması halinde ise, maaştan yapılan ve icra müdürlüklerine gönderilen kesintilerin dosya alacaklısına ödenip ödenmeyeceğinin değerlendirilmesinin ve sorumluluğunun icra müdürlüklerinde olduğu işverenlere hatırlatılmalıdır. Adalet Bakanlığının görüşü de bu değerlendirmenin ilgili icra müdürlüğünce yapılması yönündedir.

Sonuç itibarıyla; İcra İflas Kanununun 16. Maddesi kapsamında icra dosyası borçlususun şikayet yoluna başvurma hakkı saklı kalmak kaydıyla, işveren bu konu bağlamında üçüncü kişi konumunda olup icra talebine uygun hareket etmekle ve daha önceden başlanmış olan maaş haczi kesintisini yaparak ilgili icra müdürlüğüne göndermekle sorumludur.

KULAT HUKUK BÜROSU