Arabuluculuk faaliyeti nedir?

Arabuluculuk faaliyeti, hukuk sistemimizde dava yoluna başvurulmaksızın veya dava görülmekteyken uyuşmazlıkların daha hızlı giderilmesi ve mahkemelerdeki iş yükünün azaltılması amacıyla geliştirilmiş alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemidir.

Dava şartı arabuluculuk nedir?

Arabuluculuk faaliyeti taraflarca ihtiyari olarak başvurabilecek bir faaliyet olmasının yanı sıra bazı uyuşmazlık türleri açısından başvurulması zorunlu bir faaliyettir. Şöyle ki, ilgili kanunlarda arabulucuya başvurulmasının dava şartı olarak kabul edildiği uyuşmazlık hallerinde arabulucuya başvurmaksızın açılan davalar henüz esas incelemesine geçilmeden usul incelemesinde reddedilmektedir. Bu uyuşmazlık halleri arasında İş Kanunu’ndan kaynaklı uyuşmazlıklarda bulunmaktadır. İşçi alacakları talepli dava açılabilmesi için öncelikle arabulucuya başvurulması gerekmektedir.

Arabuluculuk faaliyeti sonucunda taraflar anlaşma sağlayamazsa dava yoluna başvurabilirler. Ancak tarafların anlaşma sağlaması halinde bu doğrultuda anlaşma belgesi hazırlanır. Tarafların talebi doğrultusunda anlaşma belgesinin icra edilebilirliğine dair şerh düşülmesi halinde anlaşma belgesi “ilam” niteliği kazanır.

Arabuluculuk faaliyetinin avantajları nelerdir?

  1. Gider olarak yazma
    Anlaşma sonucunda arabulucuya ödenen miktar gider olarak gösterilebilir.
  2. Vekalet ücretinde KDV
    Anlaşma sonucunda kendini vekil ile temsil ettiren tarafın vekiline hizmeti karşılığı ödeyeceği miktarlar %18 yerine %8 KDV’ye tabii tutulur. Dolayısıyla anlaşma sağlanması halinde avukat müvekkilinden alacağı miktar üzerinden daha az KDV hesaplaması yapacaktır.
  3. Damga Vergisi
    Tarafların icra edilebilirlik şerhi olmaksızın söz konusu belgeyi resmi bir işlemde kullanmak istemeleri halinde alınacak damga vergisi belgedeki miktar üzerinden belli bir oranda değil maktu olarak yani miktar fark etmeksizin her yıl belirlenen sabit miktardır. Anlaşılmaktadır ki normal şartlarda anlaşma tutanağında belirlenen miktardaki başka bir sözleşme üzerinden alınacak Damga Vergisine oranla ciddi bir miktar avantaj sağlamaktadır.
  4. Ödenen tazminatlar ve diğer ücretler
    Arabuluculuk faaliyeti sonucunda ödenmesine karar verilen işçilik alacakları hesaplanırken her bir talep edilen alacak kalemi açısından ayrı hesaplama yöntemi bulunmaktadır. Şöyle ki;
    • Kıdem Tazminatı,
      Fesih tarihi itibariyle giydirilmiş brüt ücret üzerinden hesaplama yapıldıktan sonra damga vergisi kesintisi yapılır.
    • İhbar Tazminatı,
      Fesih tarihi itibariyle giydirilmiş brüt ücret üzerinden hesaplama yapıldıktan sonra damga vergisi ve gelir vergisi kesintisi yapılır.
    • Yıllık İzin Ücreti,
      İşçinin son çıplak brüt ücreti üzerinden hak ettiği ancak kullanmadığı yıllık izin gün sayısı üzerinden hesaplama yapıldıktan sonra damga vergisi ve gelir vergisi kesintisi yapılır.
    • Ücret, Fazla Çalışma Ücreti, Hafta Tatili Ücreti ve UBGT Ücreti
      Hak edildikleri tarihteki brüt ücret üzerinden hesaplama yapıldıktan sonra damga vergisi ve gelir vergisi kesintisi yapılır.

Sonuç olarak, arabuluculuk sürecinin gizli olması, mahkemelerdeki yargılama süreçlerine kıyasla daha az masraflı ve kısa süreli olması, anlaşma halinde uyuşmazlığın bir daha dava açılmamak üzere sonlandırılması, anlaşma belgesinin ilam niteliğinde belge olması gibi özellikleri nedeniyle son dönemde arabuluculuk müessesesi önemli bir pozisyon kazanmıştır.

Öte yandan yukarıda açıklandığı üzere arabuluculuk taraflara vergi ve harç avantajları da sağlamakta olup, arabuluculuk anlaşması kapsamında ödenen tazminatların ve arabulucu ücretinin gelir ve kurumlar vergisi bakımından gider kabul edilmesi ve/veya çalışana ödenen tazminatların gelir vergisi stopajına tâbi tutulmaması gibi gelir ve kurumlar vergisi avantajları da özellikle işverenler bakımından arabuluculuk müessesini daha cazip hale getirmektedir.