22.03.2020 TARİHİNDE YAYINLANAN İCRA VE İFLAS TAKİPLERİNİN DURDURULMASI HAKKINDAKİ CUMHURBAŞKANLIĞI KARARNAMESİ VE BU KARARNAMEYE BAĞLI OLARAK 24.03.2020 TARİHLİ ADALET BAKANLIĞI’NCA YAYINLANAN GENELGENİN DEĞERLENDİRİLMESİ
22.03.2020/2279 tarih sayılı Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle, COVID-19 salgınıyla mücadele kapsamında İcra İflas Kanununun 330. Maddesi hükmü uyarınca kararnamenin yürürlük tarihinden itibaren 30.04.2020 tarihine kadar tüm icra ve iflas takiplerinin durdurulmasına, taraf ve takip işlemlerinin yapılmamasına, yeni icra ve iflas takip taleplerinin alınmamasına ve ihtiyati haciz kararlarının icra ve infaz edilmemesine karar verilmiştir.
İİK m. 330 hükmü uyarınca “Salgın hastalık, umumi bir musibet veya harb halinde Cumhurbaşkanı karariyle memleketin bir kısmında veya bazı iktisadi zümreler lehine muayyen bir müddet için icra takipleri durdurulabilir.”
Madde gerekçesine bakıldığında ise bu hükmün “kısmi moratoryom” anlamına geldiği görülmektedir.
Moratoryum ise, borçlunun ödeme gücünü kaybetmesinden dolayı borçlarının tümünü veya bir kısmını ödeyemeyeceğini ilân etmesidir.
İşbu Kararname gerçek ve tüzel kişilerin alacaklarını tahsili ve borçlarının ödenmesi hususlarında süre sonuna kadar kimi düzenlemeler ve sınırlamalar getirmektedir. Karşılaşılabilecek kimi sorunlara ilişkin değerlendirmede bulunmadan önce, Kamu alacaklarının tahsili hakkında 6183 sayılı kanun uyarınca devlet alacaklarının bu Kararname kapsamına alınmadığını öncelikle belirtmek isteriz.
Takip ve taraf işlemlerinin yapılmaması ne anlama gelmektedir? Alacaklı ya da borçlu olma durumuna göre bu sorunun yanıtı farklılık gösterecektir.
-
KARARNAMENİN ALACAKLI TARAF AÇISINDAN DOĞURABİLECEĞİ SONUÇLAR
Öncelikle sürelerin durdurulduğunu ve 30.04.2020 tarihi itibariyle kaldığı yerden işlemeye devam edeceğini ifade etmektedir.
Takip işlemlerinin durdurulması; durdurma kararı öncesinde açılmış bulunan takipler de dahil olmak üzere durdurma kararı süresince borçlulara ödeme ve icra emri gönderilemeyeceğini, taleplerin işleme alınamayacağını hacze gidilemeyeceğini, haciz ihbarnamesi gönderilemeyeceğini, satış ya da başkaca cebri icra yoluna başvurulamayacağını ifade ediyor.
İcra daireleri tarafından satışına karar verilen ve satış günü belirlenen dosyalara ilişkin satış gününün; durdurma kararı içinde kalması hallerinde durdurma kararının bitiminden itibaren yeni satış günü kararı verilmesi gerektiğini belirtiyor.
Durdurma kararı öncesinde kesinleşen ihalelerin tescil işlemleri icra daireleri tarafından yapılabilecektir. Teslim işlemlerinin yapılmasının ise alınan tedbirlere ve durdurma kararının amacına aykırılık oluşturmayacak şekilde icra müdürlüklerince takdir edilebileceği öngörülmüştür.
İcra dairelerine yapılan ödemeler kabul edilebilecek dosyalara yatan paralar da alacaklılarına ödenebilecektir.
Verilmiş olan ihtiyati haciz kararları icra ve infaz edilmez, bu kapsamda olmak üzere icra takibine konu edilmiş olan ihtiyati haciz kararları yönünden esas takibe geçilemez.
İcra dairelerince uygulanmış olan hacizler olduğu şekilde duracak ancak fiili olarak haczedilmesi yani yaygın tabiriyle muhafaza altına alınması mümkün olamayacaktır.
Alacaklı ve borçlunun, yani tarafların anlaşmaları halinde bu anlaşma doğrultusunda gereken işlemler icra dairelerince yapılabilecektir.
İcra iflas kanununa göre suç oluşturan taahhüdü ihlal, mal beyanında bulunmama gibi suçlar bakımından da şikayet sürelerinin bu zaman dilimine denk gelmesi halinde şikayet süreleri işlemeyecektir.
-
BORÇLU TARAF AÇISINDAN DOĞURACAĞI SONUÇLAR
Tüm taraf ve takip işlemleri durdurulduğundan itiraz icra ve iflas dairelerince alınamayacaktır. Ancak bu durum borçlu açısından bir hak kaybına neden olmayacak şekilde düzenlenmiştir. Şayet başlamış bir itiraz süresi varsa bu süre durdurularak 30 Nisan tarihi itibariyle durduğu yerden itibaren yeniden işlemeye başlayacaktır. İşçi alacakları yönünden ise mahkeme ilamıyla karar altına alınmış ve takibe geçilmiş olsa dahi ilamlı takipler açısından bir istisna getirilmemiş olması sebebiyle bu takipler de durdurulacaktır.
-
TAKİPLERLE İLGİLİ ÜÇÜNCÜ KİŞİLER AÇISINDAN DOĞURACAĞI SONUÇLAR
Üçüncü şahıslar icra takibinin tarafı olmayıp taraf ve takip işlemlerinin durdurulması, üçüncü şahısların sorumluluklarını ortadan kaldırmayacaktır. Bu nedenle kendilerine daha önce gönderilmiş olan 89/1, İİK. m.78 haciz müzekkereleri ve maaş hacizlerine ilişkin kesintilerin İcra Müdürlüğüne ödenmeye devam etmesi gerektiği kanaatindeyiz.
KULAT HUKUK BÜROSU